Dünya kocaman bir yer. Metaforik olarak düşünce sistemimizi ne güzel temsil ediyor, dünya ifadesi. Şöyle bir düşünüyorum da bazen dünyam çok küçük oluyor. 'Ay onun dünyası çok küçük' dediğin insanlardan biri de ben oluyorum. Senin olmuyor mu? Dünyam küçüldükçe, bazı ön belirtileri fark ediyorum. Bu yazıda tam da bunları derliycem blog.
1- Empati yoksunluğu
Maalesef dünyası küçülen her insan gibi ben de farklı açılardan bakabilme esnekliğimi yitiriyorum. Sohbet ettiğim insanların arkasından 'niye öyle yapmış ki, çok saçma' şeklinde iç gıybetler döndürüyorum. Başkalarının tercihleri, istekleri, yaşam biçimleri bana çok da şey gelmiyor. Çok da şey. Anladın işte. Kendi perspektifimden değerlendiriyorum, yargılıyorum çünkü. Onun cephesinden, evrensel bakış açılarından bakma özelliğimi kaybediyorum.
2- Aynı yüzler aynı geyikler
Dünyam küçülünce, hep aynı çevreden oluşan bir güruhla iletişimde olduğumu fark ettim. Örneğin, parktaki anneler babalar. Konular aynı, geyikler aynı, orda patlayacak espiriler aynı.. Çile gibi. Ama oldukça güvenli ve çalıştığım yerlerden tabi. Küçük dünyamda kendimi güvende hissedebiliyorum öyle zamanlarda.
3- Yeni şeylere üşenme
Sarı çizgiyi geçmek istemiyorum dünyam küçülünce. Bildiğim sınırların dışında herhangi bir şey yapmak istemiyorum. Yeni bir aktivite her zaman 'sorun olma ihtimali' taşıyor. Kesin hasta oluruz, düşeriz, kaza yaparız, mahvoluruz şeklinde standart bahanelerim devreye giriyor ve müthiş bir şekilde benim yeni şeyler denememi engelliyor.
4- İçimde sıkıntı var klişesi
Bunu bildin mi? Ay içimde bi sıkıntı var... Bunu dönem dönem hepimiz dedik. O içimizdeki çıbanımsı sıkıntının aslında 'dünyası küçük insan' duygusu olduğundan eminim. Bunun sebebi yaşamında inişler çıkışlar, uç hisler ya da farklı deneyimler olmamasından. Kendi dünyasındaki minik zaferler yeterli geliyor ona. Ah seni küçük dünyalı..
5- Kendini ayıplamak
Bu aslında küçük dünyalılığın katilidir. Zamanı geldiğinde, kişiyi küçük dünyasından koparıp atacak tek aşamadır. Küçük dünyalı kişi başkalarına empati geliştiremediği gibi, kendisiyle de empati kuramaz. İlgisiz ve sınırlayıcı davranmaya kalkar. Kendisini küçük dünyasına yaraşır şekilde, düz - sorunsuz- olduğu kadar görmek ister. Ama hayat! Daha fazlasını istetir bize, değil mi? O zaman gelsin sorgulamalar, yağsın kişisel gelişim kitapları, dolsun taşsın insanı anlama arayışları, coşsun empati yaklaşımları...
Dünyam küçüldüğünde, kendimde hissettiklerim bunlar. Bende dönem dönem oluyor. Kısa sürüyor çünkü ben kendini ayıplama aşamasına hızlı geliyorum akjdgaag. Fakat ne zaman yerel duygularımdan evrensel bir platforma sıçrıyorum, düşüncelerim şehirlerarası çalışıyor, meraklarım uluslararasına taşıyor; işte o zaman ben dünyamı çok seviyorum.
Yakınlarda küçük dünyamdan kurtulma yöntemlerimi yazayım. Sevdim bu içsel dökülmeleri.
Not: Gün içinde yine yorumlara damlıcam <3
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Benim içim geçmiş diyenlere: Wanderlust!
Benim içim geçmiş, kurumuşum diyen bir kadın karakterin, evliliğinde nasıl cinsellikten soğuduğunu, öbüşmeye mesafe koyduğunu, her ne zaman ...
-
Benim içim geçmiş, kurumuşum diyen bir kadın karakterin, evliliğinde nasıl cinsellikten soğuduğunu, öbüşmeye mesafe koyduğunu, her ne zaman ...
-
Dünyayı çocuklar yönetmeli diyen var. Ahajkgad.. Aklına son anda işe yarar bir fikir gelmiş gibi: Aslında var ya bu dünyayı çocuklar yönetme...
-
Sabretmenin ata sporumuz sayıldığı, yaşadığımız çağda beklemeyi bile aceleyle yaptığımız bu günlerde evde geçen 'yavaş' zamanlarda, ...
Ne güzel yazıyorsunuz, kendini bunca net ve gerçekçi anlatabilmek harika birşey, farkettim ki bende o küçük dünyalılardanım, o yüzden kurtulma yöntemleri yazısını merakla bekliyorum :) sevgier..
YanıtlaSilçok teşekkürler derya <3
Silyazayım mutlaka, belki fikirleşiriz. cidden dann diye iyi gelen bişiler var elimde, belki sende de vardır benzer yöntemlerden :D
Bu maddelerin hiç birinin dünyamda olmadığına sevinmeli miyim bilmiyorum ama ben de dünyamı küçük tutmaya çalışıyorum. İnanılması zor ama burada Tr de olduğundan daha büyük bir Network içindeyim. Herkes birbirini tanıyor, görüşmek istiyor, daha geçen hafta tanıştığımız ama pek samimi olmadığımız arkadaşla randevulaştık fakat inan istemiyorum. O insan kötü bir insan değil ama bu kadar çok insana yetişmem mümkün değil, kafamı da fazla doldurmak istemiyorum hep bundan küçük kılmaya çalışmam.
YanıtlaSilEmpati konusunda bir kelamım daha var. Genelde empatiyi insanların anlattıklarından itibaren yapmaya çalışırız. Fakat bir yazı yazmıştım hatırlarsan, anlattıklarımız düşündüklerimizin çok azıdır. Birini dinlerken sadece kulakla değil, gözle (mimikler duruş vs gözleyerek) ve kalple (ne hissettiğini hissetmeye çalışarak) yaptığında daha doğru oluyor. Dün mesela bir arkadaşla başka bir arkadaşı konuşuyorduk. Diğerinin bazı huylarından ki bunlar doğrudan kendisine yapılmış değil rahatsız ve iki tarafı da dinlemek gerektiğini söyledi. Ben de evet iki taraf konusunda haklısın demiştim ama o zaten diğer kişinin puanını vermişti. Aslında rahatsız olduğu kişiyi de gerçek anlamda hiç incelemedi, sadece bir gün karşılaştıklarındaki konuşmalarından itibaren yargıladı. Bense ikisine de eşit mesafedeyim, ne İki taraf da haklı ne de iki taraf da haksız. Şartlar durumlar asla yargılayabileceğim mesafede değil bana. Çünkü hiç birini bilmiyorum.
ben bayılıyorum kendini bilen insana. bazen ben de içimde taşıyorum o tarafsızlığı.. fakat kendimi çok pis enselediğim de oluyor, yargılarken birilerini. geçen birinin giyim tarzını eleştirdim küstahça.. yaptığı işe bak, giyimine bak, insan çeki düzen verir kendine biraz filan diye söylendim volkanın yanında. volkan şaşırdı, benden beklemiyordu o tip bişi. dünyam küçülmüş meğer :D
Silve gece şunu dicem.
ben de kafamı çok doldurmak istemediğim için, dahafazlainsan istemediğim-kaçtığım zamanları çok iyi bilirim. gel gör ki makul biri olarak, düzgünce kendime sahip çıkıp da usülüle hayır diyemiyorum. sonra da iç gıybetlerim başlıyor ve küçük dünyalı insan gibi saçma şeylere takılıyorum.
pof.
biz senle keşke komşu falan olsaydık,aynı şeyleri anlatır anlatır iyice birbirimizi gaza getirirdik:))) Hislerime tercüman oluyorsun :))))
YanıtlaSilBu arada her güne bir yazı süper .
Gökçe
Gökçe, kahve de patlatırdık değil mi.. birimiz gaza gelse, öbürümüz 'tamam abarttık şş' derdik, dengelerdik.
Silçok sağol <3
Her gün bir yazı olayı şahane oldu ya! Vallahi çok iyi akıl etmişsiniz:)
YanıtlaSilben de sevdim, çene çeneyi açıyor. baya sonuna yaklaştık merve.
SilHergüne yazı projesini çok sevdim. Ben de dünyamı küçük tutmaya çalışıyorum , hatta 2018 listemde 1.sırada "dünyanı küçült" maddesi var. Bu yazı sonrası tekrar değerlendiricem.
YanıtlaSilaa senin dediğin değerli bişi ama. seninki sadelik gibi geldi bana, haksız mıyım? benimki bağnazlık.
Silİlginç :)
YanıtlaSil:D
SilDünyam= göt kadar
YanıtlaSilAyrıca kendimi de hiç ayıplamıyorum ya ahahshshhs
Cacık olmaz benden yemin ediyorum :D kendini bilmek güzel şey ama yine de, nasip olmuyor herkese eheuheeu
Canım kendim <3
hadi be, sen tanıdığım en uluslararası insanlardan birisin. bilmesek yiycen ha. 3 boyutlu zekan var gızım senin.
Sil